Çin hakkında bu ay Platin dergisinde çıkan yazımı aşağıda bulabilirsiniz. Bu vesile ile Çin yeni yılınızı kutluyorum…
Mentorluk Fonksiyonları ile Kişilik Özellikleri Arasında bir akademik çalışma…
Mentiler tarafından doldurulması gereken anket formuna erişmek için aşağıda linkten faydalanabilirsiniz. Çalışma ve araştırmayı yapan yüksek lisans öğrencisi Aylin Tokatlı hakkında aşağıda bilgi bulabilirsiniz.
https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSedpfbByFtgrncZ9u3tAomxXrzbo3c1McQohMv96CvgcUWa2w/viewform
İlginiz ve desteğiniz için şimdiden teşekkürler,
BinYaprak projesine verdiğim bir söyleşi…
Hayat felsefem, ilham aldığım kişiler, 20 yaşındaki kendime vereceğim tavsiyeler… Tam metin aşağıda, izlemek isterseniz de:
Son sözü baştan yazayım:
Hayat devam ediyor, öyle ya da böyle devam ediyor, biz varsak da yoksak da bu evren bir şekilde devam ediyor. Biz olduğumuz anlarda hayatın değerini bilelim, bir tane hayatımız var, bize en uygun şekilde yaşayalım.
Sevgili Demet Uyar ile beraber PERYON Kongresinde MENTORLUK üzerine konuştuk, hem de başlık “Dijital Çağda Mentorluk”.
Katılımcılarımıza ve PERYON yönetimine çok çok teşekkürler… 2 Kasım’da yaptığımız bu söyleşinin tam kaydını YouTube kanalımdan izleyebilirsiniz.
Keyifli izlemeler: https://youtu.be/09ygaUe1-Xo
Genç Capital dergisi Ekim ayı sayısında yer bulan Tersine Mentorluk konusu üzerine söyleşimin tam metnini aşağıda bulabilirsiniz…
Etik öylesine önem kazandı ki…
Günümüz dünyasında bilgi ve akıl bolluğu, vicdan yokluğu var…
Bilgiye erişmek artık çoğu zaman hiç sorun değil, akıl ise hem insan kaynağı, hem de machine learning ile ilk adımları atılan yapay zeka ile bolca bulunur olmaya başladı… Ama vicdan, maalesef öyle değil…
Peki insanlığın vicdan kapasitesini geliştirmesi nasıl olacak? İşte burada etik ve uyum (compliance) devreye giriyor. Etik ahlak demek değil. Her türlü münasebetin aslında çerçevesini çizen bir akit.. Bazen sözlü, bazen yazılı ama çoğu zaman da varsayımlara ve adet/gelenek/göreneklere bağlanan bir anlaşma…
Koçlar ve mentorlar bu anlamda çok şanslılar aslında. Çünkü bu çerçevenin belirlenmesi (teknik ismi ise “contracting”) bir koçluk ve mentorluk sürecinin her aşamasında var olan, akreditasyon süreçlerinde çok önemli rol oynayan yani pratisyenlerin çok iyi bildikleri bir uygulama…
İşte günümüzde insanlığın vicdan açığını gidermek için ihtiyacımız olan her münasebetin, hatta yaşamın etik boyutunu en güzel ortaya çıkaracak, o çerçeveyi oluşturup nasıl yaşayan, zamana ve koşullara bağlı olarak kendini yenileyen bir akit haline getirilmesi gerektiğini en iyi bilen meslek grubu sanırım bizleriz…
Bu bağlamda EMCC tarafından yaptırılan uluslararası bir anket çalışmasının sonunda ortaya çıkan raporu aşağıda bilginize sunuyorum.. Bu anket çalışmasını ülkemizde tekrarlıyoruz, umarım siz de yaklaşık 15 dakika süren bu anket çalışmamıza katılır, bu alandaki bilimsel çalışmalarımıza destek olursunuz…
Türkiye için anket: http://www.surveymonkey.com/r/EtikAnket
Bilimsel rapor: EMCC – Ethics – Research Paper – April 2018
Kriz ve tıkanmışlık duygusu ile bezenmiş zor günler geçiriyoruz. Sanki yolculuk bitti, sanki bir yerlerde yolda kaldık gibi bir duygu, kendini müthiş bir mizah anlayışı ile ifade eden ağır endişe ve kaygı dolu söylemler…
Oysa ki zaman akıp gidiyor, bizler olsak da olmasak da hayat devam ediyor. Seneler önce bir seyahatimde yolda kalmıştım, arkasından oturup düşündüğümde “yoksa aslında hep yoldayız da bir yerlerde kaldığımız hissine mi kapılıyoruz zaman zaman?” diye sorgulamıştım…
Konuşmacı olarak davetli olduğum iki ayrı etkinlik için Bilbao’dan Hong Kong’a gitmeyi planlıyordum. İspanya’da EMCC’nin koçluk ve mentorluk konferansından Taiwan’da JCI’ın genç liderler kongresine hiç yolda ara vermeden aktarmalı uçaklarla giderken eşimle Istanbul – Hong Kong arasını birlikte uçmak ve Hong Kong’da bir – iki gün kalıp, hem yatırım bankacılığı ile ilgili görüşmeler yapmak, hem de bir Pazar günü bu ilk defa gideceğim şehri doyasıya gezmekti amacım…
Bilbao’daki konferanstaki sunumumuz biter bitmez hemen hızla yola koyulmuştum. Ama çok uzağa gidemedim… 15.30’da Bilbao’dan kalkan Air France ile Paris aktarmalı uçup, 23.20’de Istanbul’a inip, valiz değiştirip 01.00 Hong Kong uçağına yetişmekti planım. Hatta Bilboa – Paris uçağında kabin içinde yanıma almama izin vermeyeceklerini düşündüğüm valizimi bile bir arkadaşıma bırakmıştım. Ama pırıl pırıl güneşli bir havada, bomboş diyebileceğim Bilboa havaalanında sadece bir yerde kalabalık vardı beni bekleyen: Bizim uçak gelmemişti, ne zaman geleceği ve kalkacağı da belli değildi. Belli olan tek şey Air France’ın o gün beni Hong Kong uçağına yetiştiremeyeceğiydi…
Dijital dönüşüm üzerine yazmaya devam: Yarının teknoloji liderliğini kaybetmemek için günümüzde yaşanan ticaret savaşlarını dijital ekonomi merceğinde yorumladığım Bloomberg Businessweek’te yayınlanan yazımın tam metinini aşağıda bulabilirsiniz….
Teknolojik liderlik için ticaret savaşları…
Ticaret savaşları ile ilgili endişelerin hep gündemde kaldığı bir dönemden geçiyoruz. Gün geçmiyor ki uluslararası ticareti baltalayacak yeni bir korumacı haber çıkmasın…
Bir Çin atasözü “maymunu korkutmak için tavuğu kesmekten” bahseder. Büyük ihtimalle hepimiz bir şekilde takip ediyoruz, Amerika ve Çin arasında ısınan sular, tehdit içeren twitter mesajları, karşılıklı gidip gelen delegasyonlar ve yüz milyarlarca dolar büyüklüğünde yaptırımlar, daha da büyük yaptırım tehditleri vesaire… Bütün bu kargaşa içinde asıl “maymun” yani asıl mesele ne acaba?
Dijital dönüşüm ve liderlik üzerine görüşlerimi paylaştığım röportajıma aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz…
Bu keyifli ve verimle çalışmanın hayat bulmasına vesile olan sevgiyi Gaye Özcan’a sonsuz teşekkürler…
www.irc-institute.com/library/intercultural-management/nobody-has-gps-future/
Konferansın açılışında yaptığım konuşmaya aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz…
#confemcc #coaching #mentoring #supervision
Posted by EMCC European Mentoring and Coaching Council on Wednesday, April 11, 2018