Aralık 2011 / Yeni dönemde gündeminize giren ve gündeminizden çıkan başlıklar neler?
– Gündeme girenler:
- Şirket evliliklerine danışmanlık: Batı Avrupa’da şirketler iyiden iyiye ayrışmış durumda. Durumu iyi olanlar, büyüme sağlayacak piyasalarda faaliyet gösteren şirket satın almak istiyor. Krize yakalanmış, borçlu şirketler de satın alınmayı bekliyor. Bu durum Türk iş dünyası için çok sayıda fırsat doğuruyor.
- Değişim yönetiminde koçluk uygulamaları: Yukarıda bahsettiğim dönemde şirket evlilikleri rekabeti zorlaştıracak. Bu rekabet ortamında da insan kaynaklarının yönetimi ayrı bir önem kazanacak. Yönetici koçluğu da bu noktada fark yaratacak bir kavram olarak ortaya çıkıyor.
- Yapılandırılmış borçlanma: Normal bilançoya dayalı finansman dışında, sermaye piyasalarına doğrudan erişim sağlayacak “covered bond” türü yapılandırılmış fonlama imkanları.
- Sürdürülebilir rekabetçilik ve karbon piyasaları: 2012 yılında ülkemizde yerel bir karbon piyasası kurulumu için önemli adımların atılacağına inanıyorum.
- Enerji ticareti piyasaları: Bu konuda da önemli gelişmelerin yaşanmasını bekliyorum.
Gündemden çıkanlar:
- Sınır ötesi finansman: Yurtdışından banka bilançosu kullanarak fonlama yapmanın zorlaşacağını düşünüyorum.
- Spot piyasalarda uzun vadeli yatırım: Spot piyasalara bağımlı uzun vadeli yatırım kararlarının verilmesinin çok sakıncalı olacağı bir dönem yaşayacağımızı düşünüyorum.
2012’de ajandanızın ilk sırasında hangi konular yer alacak? (makro ve mikro anlamda)
– 2012 yılının bizim açımızdan en önemli gündem maddelerinin şunlar olduğunu söyleyebilirim:
- Cari açık / kur-faiz dengesi
- Siyasal istikrarsızlık arz eden bölgelerle olan ilişkilerimiz
- Yabancı sermaye
- AB yakınsama süreci
- Düşük karbonlu ekonomiye geçiş süreci
- Değişim yönetimi için koçluk uygulamaları
- Yeni ticaret yasası
- Yönetim kurulu bağımsız üyelikleri
Sizce yeni dönemin yeni riskleri neler olacak? Bunlara karşı nasıl aksiyonlar alacaksınız?
– Kur-faiz dengesinin hareketli olacağını düşünüyorum. Bu noktada hedge enstrümanlarını kullanmak gerekecek. Enerji piyasalarına ise ayrıca dikkat etmek gerekiyor. Spot fiyatların yoğun yağış nedeni ile düşük seyretmesi durumunda yatırım finansmanlarının geri ödenmesinde hassas bir dönem yaşayabiliriz.
Yeni dönemin fırsatları neler olacak? Bu fırsatlardan nasıl yararlanacaksınız?
– Uzmanlık alanımız olan şirket evlilikleri, sayıları artmak suretiyle gündeme gelecek. Uzak doğuda gelişen piyasalarda oluşan orta sınıfın mal ve hizmet ihtiyacı doğacak. Bu alanda da bölge ülkelerindeki (Çin, Hindistan, Güney Kore, Singapur, Hong Kong vb.) ofislerimizin barındırdığı bilgi birikimini iş dünyamızın hizmetine sunacağız.
Yeni ticaret yasasının devreye girmesi de yönetim danışmanlığı ve ilgili alanlara dinamizm katacak. Örneğin yaz aylarına doğru web sitesi yaptıracak birisini bulmak, yoğunluktan ötürü mümkün olmayabilecek. Yüzbinlerce şirketin hazırlık yapmasını gerektiren büyük bir değişim süreci bizleri bekliyor.
İkinci bir dip bekliyor musunuz? Evet ise daha sert mi, daha hafif mi olacak?
– Bu tür bir senaryodan bahsetmek mümkün. Bu konuda çok karamsar olmasam da likiditeye erişimin zor olabileceğini düşünüyorum. Avrupa’da banka bilançolarının küçüldüğü, uzun vadeli fonlamanın daraldığı ve genel anlamda büyümenin baskı altında kaldığı bir dönem yaşayabiliriz. Bu bağlamda emtia fiyatlarının gerilemesi sonucunda gelişmekte olan ülkelerde bazı risklerin ön plana çıktığı bir süreç de başlayabilir. Özetle 2012, ABD ve AB’nin kendi krizlerini dünyaya ihraç ettikleri bir döneme dönüşebilir.
Bu yazı yorumlara kapalı, ama trackback'ler ve pingback'ler açık.