Peki ya siz kimin hayatında nasıl bir iz bırakacaksınız?
Mentorluk belki de adını koymadan günlük hayatımızda yer alan ve bırakacağımız izi şekillendiren bir kavram.
Rahmetli Kayra Bey işte böyle bir kişiydi benim için. Bir bahar günü bankanın yemekhanesinde yemek yerken bir anda içimden gelen bir dürtü ile yerimden fırlayıp hemen peşinden asansöre atlamıştım Kayra Bey’in…
Beyaz saçları, yapılı vücudu, şık giyinimi ve her halinden belli olan nezaketi ile tam bir beyefendi idi. Bankanını yönetim kurulunda yer alan, yarım asırlık bir tecrübe, müthiş bir vizyon ve muhteşem bir şahsiyet.. Özellikle de yemek yerken kravatını omzundan arkaya doğru uzatıp, sakin ve kendinden emin tavırları ile daha ilk anda fark edilen bir yöneticimizdi…
Dün gibi hatırlıyorum, nefes almadan attım kendimi asansörün kapısından içeri. Meğer bir kat yukarı çıkıp, şöförüne bir bilgi verip, sonra tekrar aşağıya inip yemeğine devam edecekmiş. Tabii hiç bozuntuya vermedim. Onunla çıktım ve tekrar indim. İşte o yarım dakika içinde kendisine kendimi takdim ettim ve görüşmeyi arzu ettiğimi bildirdim…. İşte o kısacık asansör yolculuğu hayatımda çok özel bir dönemin başlangıcını bana müjdeliyordu… Kayra bey ile birebir üç yıl kadar çalışma imkanım oldu. 94 krizinden sonra ekonomik çöküntünün yaşandığı, kredi risklerinin arttığı bir ortamdaydık. Kayra Bey ile benim sorumluluğumda bir birim kurduk. Uluslararası şirketlerle çalışan bu birim görevi aldığımda aktif kapsamlı tek bir müşterisi yoktu, yıllar sonra Kayra Bey ile direk çalışmamız neticelendiğinde bankanın bilançosunun yüzde kırkisine ulaşan bir aktivite büyüklüğüne kavuşmuştuk. Şubelerin bu odağa çekilmesi, uygun insan kaynaklarının mobilize edilmesi, kredi ve iş akışı süreçlerinin neticelendirilmesi, yabancı sermayeli firmaların ihtiyaçlarına dönük yeni ürünlerin oluşturulması ve hem pazarlama hem de ilişki yönetimi anlamında son derece yaratıcı yöntemlerin hayata geçirilmesi… Dolu dolu geçen yıllar… Kayra Bey muhteşem bir yönetici hatta bir ebeveyn gibi bana alan yaratırken, ben de gece yarılarına kadar bitmek bilmeyen bir enerji ile dolu dolu çalışıyordum. Sanırım yirmibeş yıllık bankacılık tecrübemin en yoğun çalıştığım dönemi işte o dönemdi…
Geçtiğimiz sene yayınlanan Mentorluk: Birlik ve Bilgelik Sanatı kitabını Kayra beye ithaf etmemin nedeni işte buydu… Meğerse kitapta mentorluk üzerine yazdığımız neredeyse herşeyi Kayra bey en etkin şekilde hayata geçiriyormuş. Kendi bilgeliğini, benim bilgeliğimin gelişimi için bana sunarken bana hep alan yaratan, kendi güncel sorunlarımı aşmak için reflekslerimi, kendi yöntemlerimi geliştirmeme vesile olan ve bunu yaparken de mentorun 10 rolünün her birini en etkin şekilde kullanan bir yöneticim oldu… Tavsiyelerini sanki ürkek bir kuş gibi her an için elimin tersi ile red edebileceğim bir hassasiyet ile önüme koydu. Çok veciz sözlerini hep benim o anki yaşadıklarımla birleştirip sanki sadece bana ait tecrübelermiş gibi benim kıldı. Bir müşterinin bana ters gelen bir hareketinden sonra “ticarette kızmak olmaz” diyen, işler çoğaldığında takip sistemi kurmak için uğraşırken “ipin ucuna düğümü atıp bırakırsan o zamanı gelince eline takılır” metaforu ile kredi komitelerinin nasıl en etkin izleme mekanizması olabileceğini bana öğreten, son anda fark edip ama iç süreçleri yetiştiremediğim için kaçırdığımız muhteşem karlı bir işlemin hemen arkasında bana “fırsatların peşinde koşulmaz, sen hazırlığını yapar onun gelip senin kucağına düşmesini beklersin” diyen bir Kayra bey ile çalışma imkanım oldu… Bana karşı hep dürüst, açık, eleştirisini şahsıma değil yaptıklarıma yönelten, ulaşması benim için imkansız kişileri bir telefonda hemen bize hazır kılan, nüktedan, keyifli muhteşim bir insandı Kayra Bey…
Çok iz bıraktı bende… Ben daha sonra kimde nasıl bir iz bıraktım onu değerlendirme imkanım yok maalesef ama umarım günün birinde yıllar sonra geriye baktığımda Kayra Bey gibi iz bırakabilmiş bir kişi olabilirim. Mentorluk sistematiğini onun için kitap haline getirdim, akreditasyondan uluslararası yetkinlik çerçevelerine kadar en üst düzey, en iyi uygulamaları sağlamak için hem kitap yazdım, hem de araştırmalarıma devam ediyorum… Çünkü yine Kayra Beyin sözleri ile, bu öyle bir konuki “öğrenmesi bir gün ama ustası olmak bir ömür boyu sürer”…
Takes one day to learn, but a lifetime to master it…
